19 Nisan 2012 Perşembe

BEN YA DA SEN


   Etrafımda olan biten çoğu şeyi ti'ye almam, dalga konusu haline getirmem ya da en azından öyle gözükmem, açıkçası çevremdeki insanlar tarafından yadırganan bir durum haline gelmiş artık. Onların penceresinden bana bakacak olursak; sanki her yaşanan olaya, her konuşulan konuya umursamazca ve ciddiyetten uzak bir mesafeden yaklaştığım düşünülüyormuş. Karşısına oturtulup adamakıllı iki laf edilmeyecek bir insan portresi çizdirmişim onlara. Anlatılanların hiç birine kulak asmadığım gibi, karşımdakini  de benimle muhatap olmaya değer biri olarak görmediğim o kadar bariz bir şekil de belli oluyormuş ki...

   Bir insanın en umursamaz olduğu ya da öyle görünebildiği bir anda bile karşısındakini düşünebildiği olgusu hala kafalara kazınmamış gibi. Belki haklısın seni dinlemiyorum, anlattıklarının hiçbirine kulak asmıyorum. Ama biliyor musun ki o an sana seni sevdiğimi nasıl söyleyebilirim diye düşündüğümü? Biliyor musun ki sana deliler gibi aşık olduğumu söylediğim zaman bana nasıl bir tepki verirsin diye içten içe kendimi yiyip bitirdiğimi..?

   Peki sizin gerçekten dostum diyebileceğiniz insanlar var mı etrafınızda? Güvenebileceğiniz, hiç tereddüt etmeden sırtınızı dayayabileceğiniz? Benim var. Benim dostum diyebileceğim birkaç tane insan var. Paylaşmaktan kaçınmadığım, yanlarında kendimi rahat hissedebildiğim... Aslında beni onlara sormak lazım. Belki de onlar da ilk zamanlarda buna benzer düşüncelere kapılmışlar, aynı duyguları beslemişlerdir bana karşı. Kim bilir...

   Aslında burada anlattıklarım yalnızca benimle sınırlı değil. Burada anlattıklarım yalnızca ben değil. Burada anlattıklarım belki siz, belki yakın bir arkadaşınız, belki de hiç tanımadığınız biri.

    Ben ya da sen, ne fark eder ki?






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder