29 Mayıs 2013 Çarşamba


ÇÜNKÜ SUSMAK EN KOLAYI



   Öyle bir an gelir ki, o karşında beliriverir bir anda! Sanki günlerce ve hatta haftalarca bu anı bekliyormuşsun gibi... Gözlerine bakacak cesaretin olmasa bile karşında olduğunu bilmek yeter sana fazlasıyla. Yalnızca birkaç adım uzağında... İstesen gidip sarılabilirsin. Doyasıya öpüp o hasret kaldığın kokusuna kapılabilirsin tekrardan. Belki de ihtiyacın olan tek şey bu. Uzun zamandır hissedemediğin o teninin sıcaklığı... Birkaç saniye dahi olsa razısındır onu görmeye, belki de yalnızca sesini duymaya.

   Bazen içinden geçen onca şeyi söylemek istersin karşındakine, ama yapamazsın. Ağzını açıp tek bir kelime dahi edemezsin, adeta buz kesilmişcesine... Yalnızca susmakla yetinirsin.

   İçinde fırtınalar kopuyor. Dindiremediğin, engel olamadığın birkaç şey var sanki. Ama saklanırsın, belki de en kolayı bu olduğu için.

12 Mayıs 2013 Pazar


SEN NE HİSSEDİYORSAN O 



    Kalp ve dil... Birbirlerinden öylesine farklı, öylesine uzaktırlar ki, birinin siyah diyebildiğine diğeri rahatlıkla beyaz diyebilir. Ve bunu kimse sorgulayamaz. Belki de biri duymak istemediğin onca şeyi dışa vururken, diğeri içinden geçenleri sana aksettirememenin pişmanlığını yaşıyordur o sıra.

    Biri senden nefret ettiğini söyler, diğeri kendini sana adadığını... Biri seni görmek istemediğini söyler, diğeri sensiz yaşayamayacağını... Biri sarfettikleriyle canını yakar, diğeri sana kıyamadığından pişmanlığını yaşar... Yalnızca duydukların ile  yetinme, karşındakini hisset. Kulaklarını tıka ve gözlerinin içerisine bak. Çünkü bazen gözler en iyi tercümandır.